- peşin
- 波́ s. ve zf.1. 付现款的, 付现金的: \peşin fiyat 现金付款的最低价格 Parasını peşin vererek bir çay ısmarladı. 他掏钱买了杯茶。2. 预支的, 预付的(报酬或工资): \peşin tediye 预付(或预支)工资 Ayşe benim gibi değil, peşin para ile çalışıyor. 阿伊塞和我不一样, 她是先拿钱后工作。3. 预先: \peşin çekilen poliçe 预付的汇票 Peşin arpalar, sonra buğdaylar hasat edildi. 先收了大麦, 后收了小麦。Bu başlayan geceden doğma bir peşin his miydi? 这是从开始那天夜里产生的预感吗?4. 用现金, 用现款: \peşin alışveriş (或 muamele) 现金交易, 现款交易 \peşin satış 现金销售 \peşin tenzilât 现金销售中的折扣, 贴现 Üç aylık kirayı peşin istiyor. 他要求预付3个月的房租。◇ \peşin almak 现金购买 \peşin cevap 现成的答案 \peşin değer (债券折合成的)现金价 \peşin hüküm 偏见, 成见: Mühim diyoruz ama, bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir. 我们认为这很重要, 但这只不过是我们自己的成见罢了。\peşin para 1) 预付款, 预支款 2) 现金, 现款 \peşin pazarlık 熊还没猎杀到, 就谈如何分熊皮 \peşin \peşin 提前, 预先: Doğruluğu peşin peşin kabul edilmiş bir hükme sudan sebepler aradılar. 他们为他们的成见寻找了许多借口。\peşin satın almak 现金购买 \peşin söylemek 预言, 推测: Ben size peşin söyledim. 我早就跟你们说过。\peşin yargı 偏见, 成见 \peşinden söylemek 预先通知, 预告, 预报; 预警
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.